BİR KÖPRÜDEKİ İNSANLAR
Garip bir gezegen, garip insanlarıyla. Zaman teslim olur, ama tanımazlar. Protestolarını ifade etmenin yolunu bulur, Resimler yaparlar, bunun gibi mesela: İlk bakışta özel bir şey yok. Su görürsün Bir sahil görürsün. Akıntıya karşı zorlukla giden bir tekne görürsün. Suyun üstünde bir köprü ve üstünde insanlar görürsün. İnsanlar görünür şekilde adımlarını sıklaştırır, çünkü demin başlamıştır bir yağmur kara bir buluttan aşağıya kamçılarcasına. Mesele şu ki arkasından hiçbir şey olmaz. Bulut ne biçimini ne rengini değiştirir. Yağmur ne yoğunlaşır, ne durur. Tekne hareketsizce süzülür. Köprüdeki insanlar biraz önce bulundukları yere koşarlar. Burada araya sokuşturmadan olmayacak: bu hiç de öyle masum bir resim değil. Burada durdurulmuştur zaman. Yasaları çiğnenmiştir. Gelişen olaylara etkisi engellenmiştir. Hakaretle defedilmiştir. Bir âsinin sayesinde, belirli birinin, Hiroşige Utagava diye (nasıl olmuşsa, aslında uzun zaman önce hayli usulünce aramızdan göç etmiş bir yaratık) zaman tökezleyip düştü. Belki de önemsiz bir kapristi, birkaç galaksiyi örten uçuğun biriydi, ama belki şunları da eklemeli: Buralarda uygun görülür bu küçük resme büyük itibar göstermek, hayranlıkla bakıp çağdan çağa heyecanla titremek. Bazıları için bu yeterli değil. Boşanan yağmuru bile işitirler, boyunlara ve omuzlara düşen serin damlaları duyarlar, köprüye ve insanlara bakarlar, sanki orada kendilerini görmüşçesine hep aynı hiç bitirilmeyen koşuda ebediyen yol alınacak sonsuz bir yol boyunca ve utanmazlık içinde inanarak işin aslında böyle olduğuna.Wislawa SZYMBORSKA Çeviri: Osman DENİZTEKİN