ÇIPLAK BİR KIZA
Nasıl da tatlı tatlı bakıyor bana-
sen siyah gözlü kız!
Köpürüp akan ırmağın kıyısından
açıkça seçiyorum yeşillerle uyumlu
çizgilerini.
Otları dağlayan alevler gibi bir çıplaklık
değil bu,
ne de küllerin habercisi bir köz sıçrayıp
parçalanan,
daha çok, oraya sessizce yerleştirilmiş,
sabahın
en körpe çuhaçiçeğisin sen, bir solukta
yetkinleşen.
Esintiyle sallanan çuhaçiçeğinin serin imgesi.
Gizli, el değmemiş çimenden bir döşeği var
gövdenin
kenarları dingin akan bir ırmak gibi.
Uzanmış yatıyorsun ve koyaklarda esen
yellerin
bestelediği bir türküyü söylüyor sevimli
çıplaklığın.
Ey ezgilerin kızı, nice incelikle
sunulan
Ve orada, o uzak kıyıda kabul edilmeyen
armağan.
Azgın dalgalar giriyor araya, ayırıyor
seni benden,
tükenmek bilmeyen tatlı isteğim, mutluluğun bağı,
göksel bir yıldız gibi otlarda serili
yatan gövde.
Vicente ALEIXANDRE
Çeviri: Cevat ÇAPAN