ONLAR Kİ
Onlar ki toprakta karınca, suda balık,
havada kuş kadar çokturlar;
Korkak, cesur, hakim ve çocukturlar
kahreden ve yaratan ki onlardır,
Destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Onlar ki uyup, hainin iğvasına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup kaçarlar evlerine
ve bir nice mürtede hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan,
ve ana avrat küfreden ki onlardır
destanımızda yalnız onların maceraları vardır
Demir, kömür ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini
toprağa basıp doğruldukları zaman.
En bilgin aynalara en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur denildi.
Söz: Nazım Hikmet
Ezgi: Ruhi Su