OĞLUM
IV
Seni saksıda gül yetiştirir gibi Yetiştirmedik, tek başına Bir limonlukta büyütmedik seni. Kırağı çalmaz diye acı patlıcanı Salıverdik sokağa; Düşecektin eninde sonunda İlk günlerde çok hırlaştınız, Sonra sokuldunuz birbirinize, Kaynaştınız karıncalar gibi. Büyümedin bir dadının dizleri dibinde, Kucaklarında sütninelerin. Ne kaf dağındaki peri kızlarına tutuldun, Ne kurtarmayı düşündün Şehzadeyi, devler elinden. Tanımadan Keloğlan'ı Düştün macuncunun arkasına, Dolaştın mahalleyi. Yağmurlu bir günde tanıdın Göl tutarken bekçinin oğlunu, Recep'le taşladınız Atkestanesini, cami avlusunda, Attınız Emin'le kedi yavrusunu, Kireç kuyusuna. Bunlar mahallemizin çocukları; Henüz bilmiyorsun, El tarlasında koza düşürürken anası Sıtma nöbetleri geçirenleri, Kuzuları doğup Çoban köpekleri ile büyüyenleri, İki gözünde heybenin Çeltiğe giden Yeşilırmak döllerini. Tanımıyorsun, Benzi tütün yaprağından soluk Çocuklarını Sakarya'nın. Demirindesiniz ayni bıçağın, İlerde kucaklaşacaksınız, nasıl olsa; Hazır olsun kalbin onları sevmeye Daha şimdiden! Rıfat ILGAZ