-gölG-
gülümseyişinden tuttum
yumuşacıktı
çoğalttım, büyüttüm
kentin en işlek caddelerinde
bir bir dağıttım
kent
gülümseyişinle bakıyordu gökyüzüne
gülümseyişine dahildi artık
ışıksız göle
bir sokak lambası yalnızlığında düşüyordun
göl "G"sizdi
gölG'sizdin
ve bir emir kipinde bağırıyordu ışığına
G'sini ışığında kaybetmiş göl
kentin tüm gölgelerini sürüklemişti peşinde
yaramaz bir yağmur
gölgeler ıslak
ışığın kuru
yağmur
ışığında durmuş
yağmura ışığın vurmuştu
ışık söndü
zaman bitti
gölgeler öldü