ermiş ergin, yusuf, memuya ve güneşli cem'e: yıllanan fakat eskimeyen, eksimeyen dostluğumuza...
-eksimeyen- evsiz-barksız sabah yağmurlarınındır gözlerim. cami avlularına bırakılmış vakitsiz sağanakların, coşkulu fırtınaların, ve bir de, bir de kandil cumalarından tüten heyecanların. çay bahçelerinin kırk mumluk sarı ampullerinde yakılıdır adlarımız bizbiz yanar benbön sönmez yaz'ı bekleyen kardanadem meydanlarından geçer sözlerimiz bana mısın demez hiçbiri bana mısın der havvaları ademlerin -üşümek zayıflıktır ya kötü yola düşürür kardanhavvayı, adamlarının gözü önünde- kardanademler ondan beklerler yaz'ı yokoluşları pahasına varederler kadınlarını varbırakırlar kaçırırlar sözlerimizden. uçuşan-saçışan kahkahalar sarılır boyunlarımıza atkılarımızdan çekiştirir güleriz ergin dostum, geçeriz sinekli mahalleler hamamböcekli taverna mutfakları kötümser garsonlar hayatla aldığı olan verdiği olmayan gazino patronları ırgalamaz bizi dostum! sineklerinden tablolar böceklerinden şarkılar garsonlarından iyimserlikler yapar patronlarını gazinolarına yamak düzeriz önümüzden bir adam geçer kimbilir hangi kadının aşık olduğu bir zamanlar ter, tütün ve alkol kokusundan müterekkip bir de yakasında kendisine ehemmiyet yükleyen bilmemne birliğinin rozetası kimbilir hangi kadının aşkından pişman olduğu çooook sonrası paslı kepenklerine koyar renkli gözlüklerini şişman kadın bir çocuk, prezervatifsiz çit pervazlarından atmaktadır yüreğinin ilk adımlarını anasının sahilinden hayatının sinesine doğru çalıntı şarkılarda çalınsak da ne gam! her şarkı bizim şarkımızdır her gam bizim gamımız film repliklerinden kaçamamış bir aşka meylederiz. bir hac mevsiminde aşık olan iki ihtiyarın öyküsüne çarpar kalbimiz -başlamamış, bitirilmemiş dolayısıyla yarım da bırakılmamış- bir çift huysuz ve hırçın gölbalığının öyküsüne işte böyle yakışırız. le-z'avyatör barında "evribadi niids sambadi" çalmaktadır om dö fer'de jak brel kolkola inmişizdir ankara sokaklarına dostum sen duyarsın, ben görürüm ankara anlamaz! sevişmeler unutulmuştur bir limon sepetine sepette bir abajur yaşamaktadır abajurda bir geyik geyikte bir efsane efsanede bir kayık kalkmaktadır ergin dostum bizi bizbiz yapan mumların kırklarına karıştıran.. sen görürsün, ben duyarım strazburg anlamaz! bir harita hatıratından düşeriz kerevetlere gökten, ahmakıslatan 'beş+x elma' şeklinde hatıra haritalarından dizeler dizeriz, kerevetler döşeriz ankara görür, strazburg duyar cânım dostum, biz anlamazlık(')tan yanarız *le-z'avyatör (Les Aviateurs-Uçucular) barı: Strazburg'un havalı barlarından biri *om dö fer (Homme de fer-Demirden Adam): Strazburg'un merkez noktası. Aynı adı taşıyan eczanesinin sağ tepesinde bir zırhlı adam vardır. *"Evribadi niids sambadi" : (Everybody Needs Somebody-Herkes Birisine İhtiyaç Duyar) Pop'un hit şarkılarından birisi. *Jak Brel (Jacques Brel): "Ne me quittez pas"nın meşhur şarkıcısı, şairi. Reha YÜNLÜEL