YARGIÇLAR 

(Seçme) 

Ne hakkın olacak, 
Ne, bir şeyciğin. 
Sen, Amerikaların, 
Terkedilmiş oğlu, 
Sen ey yoksulluk kadehi: 
Aşağı Peru’da, Patagonya’da, 
Şehirlerde ve Nikaragua’da, 
Korumak için toprağını, 
Ve ufacık evini, mısırlarıyla; 
Ne yargıç var sana, 
Ne kanun. 

Efendilerinin, 
Seni yenenlerin sultanlığı, 
Geldiği çağda; 
Yeni unutulmuştu daha, 
Bıçaklı, 
Pençe tırnaklı eski düş. 
Göğünü, ıssız komak için, 
Geldi kanun; 
Tapılmış toprağını, 
Çekip almak için geldi; 
Nehirlerinin suyunu, 
Kapışmak için; 
Ağaçlarının hürlüğünü, 
Çalmak için geldi. 

Yalancı tanıklar, 
Tuttular. 
Vura vura deldiler, 
Yüreğini: 
Celplerle, kağıtlarla, 
Soğuk fermanlar altına, 
Gömdüler seni. 
Acının sınırında, 
Ayıkınca bir: 
Odsuz ocaksız, kimsesiz, 
Tığ teber, şah-ı merdan; 
Al dediler zindan, 
Al dediler zincir, 
Vurdular kelepçeyi; 
Yüzüp te bir yoksul can, 
Kurtarmayasın diye, 
Boğulasın diye boğulasın, 
Debelene, debelene. 
  

 

Pablo NERUDA