UYANSIN ODUNCU(V)
Başka şey değil, bu olsun;
Uyansın Oduncu.
Tahta tası, baltasıyla
Abraham,
Yemek yemeğe gelsin,
Köylülerle.
Kabuklu başı,
Sahnede:
Meşe kırışıklığı içinde,
Görünen gözleri;
Dünyayı yeniden,
Seyre gelsinler:
Sekoya’lardan yüce durur
Yapraklardan tırmanarak.
Aksata’ya girsin, eczanelere,
Bir otobüse binsin, Tampa’da.
Dişlesin, bir sarı elmadan,
Girsin sinemaya;
Söz-sohbet etsin hep,
Basit soylarla.
Uyansın Oduncu.Gelsin Abraham,
Şişirsin eski mayası:
Yaldızlı,
Yemyeşil toprağını,
İllinois’in.
Kaldırsın baltasını,
Halkının ortasında:
Yeni kölecilere karşı,
Köle kırbacına karşı,
Basımevinin ağusuna.
Karşı;
Yapmak istedikleri,
Kanlı pazarlığa karşı.
Siyah delikanlıya,
Beyaz delikanlı;
Yürüsünler,
Türküler söyleyerek, gülerek:
Altın duvarlarına karşı,
Kin fabrikatörüne karşı,
Kanlarının tüccarına karşı:
Türküler söyleyerek, gülerek,
Yenerek.
Uyansın Oduncu.
(V)
(Seçme)Hadi, burda bana eyvallah,
Evime dönüyorum, düşlerime.
Patagonya’ya dönüyorum:
Rüzgarın, serekçeleri döğdüğü,
Buzun, okyanusu tuzladığı
Patagonya’ya.
Sadece bir ozanım ben,
Topunuzu seviyorum yani;
Ve gezer dururum,
Canım dünyayı.
Madenciler, hapsediliyorlar
Yurdumda.
Mahkemelerimizde
Asker buyruğudur.
Köklerine kadar seviyorum ama,
Küçümencik, soğuk memleketimi.
Ölebilseydim bin defa,
Bin defa, kurban olurdum ona.
Bin defa doğabilseydim,
Bin defa doğardım onun için:
Vahşi bir arokaryanın,
Güney yeli kasırgalarının;
Ve dün ele geçirilmiş çanların,
Yanından.
Boşverin, bakmayın bana,
Masaya aşkla vurarak
Düşünelim hepten, dünyayı.
Ekmeği emmeye gelmesin, kan.
Ezgileri ve kırmızı fasulyaları
Emmeye gelmesin, bir daha.
Benimle gelsinler:
Kız çocuk madenci, avukat ve tayfa,
Benimle gelsin:
Taş bebek fabrikatörü.
Gidelim sinemaya,
Sonra, içmeye çıkalım:
Şarabın en kırmızısından.Bir şeyler çözmeye değil,
Türkü çağırmaya geldim
Buraya.
Sen de çağırasın, diye.
(Seçme)
Söken şafaklar için barış olsun,
Köprü için, şarap için barış!
Toprak ve sevgilerle
Eski türküyü yoğurarak,
Kanımda dolaşan,
Ve beni coşturan,
Alfabeye barış olsun!
Karnımızın acıktığı
Sabahta,
Kent için barış olsun!
Ve kökler ırmağı
Missisipi için barış!
Kardaşımın gömleği için barış,
Rüzgarın damgasını vurduğu;
Kitap için barış olsun!
Ve Broklayn’ın kara demiriyle
Ölenlerin küllerine barış olsun!
Ve ev ev ışık gibi dolaşan
Postacıya selam,
Sadece Rozar’i yazabilen
Sağ elim için barış olsun!
Taş gibi duran,
Savaşçı Bolivya’lıya barış!
Ve de evlenesin diye barış.
Biyo-Biyo’nun bütün bıçkıevlerine
Barış olsun!
Ve en tatlı eşyası üzerinde
İşlenmiş bir yüreğin bulunduğu
Viyoming’in küçük müzesi için
Barış olsun!
Fırıncı ve sevdaları için barış;
Un için
Ve doğacak tüm buğdaylar için barış olsun!
Çayır çimen arayan bütün aşklar için,
Ve bütün yaşayanlar için;
Bütün sular, bütün topraklar için
Barış olsun!
UYANSIN ODUNCU
(Seçme)
Fakat sen,
Bu temizcepheyi yok etmek için
Ayak takımını silahlandırırsan
Ve Şikago kasabını öne sürerek;
Sevdiğimiz müziği ve düzeni
Yönetmeye kalkarsan!
Saklandığımız taşlardan,
Ve havadan fırlayarak;
Seni ısıracağız!
Sana ateş kusmak için
Son pencereden atılacağız
En derin dalgalardan çıkacağız
Seni avlamak için,
Sapan izlerinden fırlayacağız.
Ekinler bir Kolombiya yağmuru gibi
Sana vursun diye!
Seni cehenneme yollamak
Sana ekmeği ve suyu haram etmek için
Çıkacağız yerimizden!
UYANSIN ODUNCU
(Seçme)
İşte bunun için,
Hey Arkansas’lı kız
Ve sen West-Point’in yaldızlı gençliği
Ya da sen Detroit’li mekanisyen
Hele sizler eski Orlean hamalları
Sizlere hitap ediyorum
Kulağınızı dört açın ve dinleyin
Bu yüce insanlık dünyasını:
Sizinle konuşan,
Ne bir Stat-Deportman’lı kibar bir kişi
Ne de korkunç bir çelik senyörüdür
Güney Amerika’nın en ucunda
Bir Patagonya demiryolcusunun oğlu,
Bir ozandır konuşan!
Ant dağlarının havası gibi Amerikalı
Ve bugün işkencenin ve tasanın hüküm sürdüğü
Bakır ve petrolün usul usul
Yabancı krallar için altına dönüştüğü
Vatanından uzak ve kaçak
Sen bir elinde altın,
Diğerinde bomba tutan bir put değilsin!
Ne isem, ne olmuşsam osun
Yani en temiz Amerikalı
Yeraltı kardeşliğinin
Yolların ve sokakların basit insanı
Kardeşin Juan,
Kardeşin John gibi satar pabuçlarını
Kız kardeşin Juana,
Yeğenin Jane gibi patates soyar
Kanım madenci ve denizcidir,
Sizin Peter gibi. Ve Broklayn’ın kara demiriyle
Ölenlerin küllerine barış olsun!
Ve ev ev ışık gibi dolaşan
Postacıya selam,
Sadece Rozar’i yazabilen
Sağ elim için barış olsun!
Taş gibi duran,
Savaşçı Bolivya’lıya barış!
Ve de evlenesin diye barış.
Biyo-Biyo’nun bütün bıçkıevlerine
Barış olsun!
Ve en tatlı eşyası üzerinde
İşlenmiş bir yüreğin bulunduğu
Viyoming’in küçük müzesi için
Barış olsun!
Fırıncı ve sevdaları için barış;
Un için
Ve doğacak tüm buğdaylar için barış olsun!
Çayır çimen arayan bütün aşklar için,
Ve bütün yaşayanlar için;
Bütün sular, bütün topraklar için
Barış olsun!
UYANSIN ODUNCU
(Seçme)
Fakat sen,
Bu temizcepheyi yok etmek için
Ayak takımını silahlandırırsan
Ve Şikago kasabını öne sürerek;
Sevdiğimiz müziği ve düzeni
Yönetmeye kalkarsan!
Saklandığımız taşlardan,
Ve havadan fırlayarak;
Seni ısıracağız!
Sana ateş kusmak için
Son pencereden atılacağız
En derin dalgalardan çıkacağız
Seni avlamak için,
Sapan izlerinden fırlayacağız.
Ekinler bir Kolombiya yağmuru gibi
Sana vursun diye!
Seni cehenneme yollamak
Sana ekmeği ve suyu haram etmek için
Çıkacağız yerimizden!
UYANSIN ODUNCU
(Seçme)
İşte bunun için,
Hey Arkansas’lı kız
Ve sen West-Point’in yaldızlı gençliği
Ya da sen Detroit’li mekanisyen
Hele sizler eski Orlean hamalları
Sizlere hitap ediyorum
Kulağınızı dört açın ve dinleyin
Bu yüce insanlık dünyasını:
Sizinle konuşan,
Ne bir Stat-Deportman’lı kibar bir kişi
Ne de korkunç bir çelik senyörüdür
Güney Amerika’nın en ucunda
Bir Patagonya demiryolcusunun oğlu,
Bir ozandır konuşan!
Ant dağlarının havası gibi Amerikalı
Ve bugün işkencenin ve tasanın hüküm sürdüğü
Bakır ve petrolün usul usul
Yabancı krallar için altına dönüştüğü
Vatanından uzak ve kaçak
Sen bir elinde altın,
Diğerinde bomba tutan bir put değilsin!
Ne isem, ne olmuşsam osun
Yani en temiz Amerikalı
Yeraltı kardeşliğinin
Yolların ve sokakların basit insanı
Kardeşin Juan,
Kardeşin John gibi satar pabuçlarını
Kız kardeşin Juana,
Yeğenin Jane gibi patates soyar
Kanım madenci ve denizcidir,
Sizin Peter gibi.