SULARIN DURULDUĞU YERDE YALNIZ ASKERLER

                                         Gamze Ongan için

gecenin bir ağır kalkışı vardır, umutları üstüne
"açıl ey ömrümün varı açıl"
haziranda bir gece durulsun için sular
			duru sular gecenin en ağır umutları

hani unuttum sanırdın postal bağlamayı, palet şakırtısını
		ve askeri ilimlere olan eğilimini gönlümün,
				ki bıçkın ve delikanlı sen

savaşsız yapamazdın
			görüldüğün yerde durulurdu sular
sen, duru suların barbar ve hüzünlü kurmayı
bakakalırdı gurbet elleri
			yüreğinde atılırken 105'lik mermiler

bugün kederli ve çok öfkeliyim
		elimde ahir zaman savaşları haritası
		şans tanımıyorum sarışın kavimlere
ve münzevi bir sevgi olarak sen
		hiç bilmeyeceksin, o ağacın yanında niye duruyorum
ancak eğer terk etmezsen bizi bu haziranda
söz verebilirim
herkesin en uygunsuz gördüğü bir zamanda
inançsızlık ve korkuya bir avuç barut değişeceğim
dili tutulacak parayı ve silahı tedavüle koyan bir yahudinin
ve görüldüğü yerde durulacak sular

birçokları dolaşırken ortalıkta sivil ve yavşak
ince sanatkârların tavrıyla ağır bir işçilik olarak
bir dülger, bir cam ustası
		veya patetik bir asker cesaretiyle basılacak
	bu dünyadaki en beter harami zulası, senin evin...

gecenin bir ağır kalkışı vardır, umutların üstüne
"açıl ey ömrümün varı, has bahçenin gonca gülü" ulan açıl
ve sanma ki bu söylediklerim birer lejyon hatırası
yalnızca gurbetteyiz dedim
		burası ne çad, ne zengibar, ne de fransız guyanası
haziranda sana asker doğmuş çocuklar armağan edeceğim
hepsi pala ve gürbüz
		hepsi paramiliter
yoksa benden geriye ne kalırdı öfkenin anlamında
			ben duru suların
				barbar ve hüzünlü kurmayı



OKTAY TAFTALI