SİVİL AŞK YOKTUR
Bu kentte senin yaşadığını bilmedim ne temizlikçi kadın söz etti, ne bekâr odam böyle giderse de bilmeyeceğim ne zeytin bahçesi gördüm burada ne doğru bir hüzün ne sahici bir yalan ben bu kenti terk edeceğim çok acı olacak hava belki yine sis ve duman belki de veba ölümüne olacak bu işler alçakgönüllü şairlerin ağzında deli bir gül gibi patlayacak bir avuç kan kan akacak kanallardan ben gidince ellerindeki yaraların izlerini silemeyeceğim rüzgâr kokusu yitecek saçlarında kıran camlara vereceksin kendini ben bilemeyeceğim sivil aşk yoktur diyeceksin hep terör hep kavga hep yağma ile geçti ömrüm en son bu kentte aşk şiiri denedim baktım hâlâ utanıyorum bu kentte senin yaşadığını bilmedim yıllarca şimdi geçti mi zaman şimdi yine "bahar yorgunluğu" yine sis ve duman
OKTAY TAFTALI