ELLERİ VAR ÖZGÜRLÜĞÜN 

1 
Köpürerek koşuyordu atlarımız 
Durgun denize doğru.

 
2 
Bu uçuş, güvercindeki, 
Özgürlük sevinci mi ne! 


3 
Öpüşmek yasaktı, bilir misiniz, 
Düşünmek yasak, 
İşgücünü savunmak yasak! 


4 
Ürünü ayırmışlar ağacından, 
Tutturabildiğine, 
Satıyorlar pazarda; 
Emeğin dalları kırılmış, yerde.

 
5 
Işık kör edicidir, diyorlar, 
Özgürlük patlayıcı. 
Lambamızı bozan da, 
Özgürlüğe kundak sokan da onlar.

Uzandık mı patlasın istiyorlar, 
Yaktık mı tutuşalım. 
Mayın tarlaları var, 
Karanlıkta duruyor ekmekle su.

 
6 
Elleri var özgürlüğün, 
Gözleri, ayakları; 
Silmek için kanlı teri, 
Bakmak için yarınlara, 
Eşitliğe doğru giden. 


7 
Ben kafes, sen sarmaşık; 
Dolan dolanabildiğin kadar! 


8 
Özgürlük sevgisi bu, 
İnsan kapılmaya görsün bir kez; 
Bir urba ki eskimez, 
Bir düş ki gerçekten daha doğru.

 
9 
Yiğit sürücüleri tarihsel akışın, 
İşçiler, evren kovanının arıları; 
Bir kara somunun çevresinde döndükçe 
Dünyamıza özgürlük getiren kardeşler. 
O somunla doğrulur uykusundan akıl, 
Ağarır o somunla bitmeyen gecemiz; 
O güneşle bağımsızlığa erer kişi. 


10 
Bu umut özgür olmanın kapısı; 
Mutlu günlere insanca aralık. 
Bu sevinç mutlu günlerin ışığı; 
Vurur üstümüze usulca ürkek. 

Gel yurdumun insanı görün artık, 
Özgürlüğün kapısında dal gibi; 
Ardında gökyüzü kardeşçe mavi! 





OKTAY RİFAT HOROZCU