ASKERİN AİLESİ
Mum yanar, çekili perdenin yanında,
Gözüne bir damla uyku girmemiş bu kadının daha;
Üzerine eğilir beşiğin (bir başına),
O biçare biri, O biçare biri.
Yuvayı koruyan eşinin perdesidir
Birkaç paçavradan oluşan.
Komşunun çocuğu bir güzel giyinir,
Düzenli idman yapar ve iyi beslenir.
Nedir fark bunlar arasındaki (Ben hüzünlenirim)
Neyi varsa ötekinin yoksun bırakılmıştır hepten.
Bir askerin çocuğu giyinmiş paçavralar (ve kırgınlık)
Niçin yaşamalı bütün bunlardan sonra?
İki gündür bir lokma koymadı ağzına kadın,
İki çocukla, durup dinlenmedi hiç;
Biri on yaşında, kızı uyuyor,
Ötekisi uyanık ve inliyor acıyla.
Kız ağlıyor anasının sütü için, zayıf düşmüş,
Bu başka bir üzüntüdür, (içini burkar insanın).
Kadın her şeyin farkındadır ama ortam acımasız
Neyi okusa, sıkıntılardır soluğundan girip çıkan;
Beli bükülüyor, sırtındaki bunca yükten,
Bu yuvada solmuştur yaşama umudu;
Yine de çalışır erkek gibi;
O kadın didinir, yine de.
Nima YUSİÇ
Çeviri: Askar Tarık BENDER