GÜNLERİN ÇIKRIĞI Gece: akıp gider sularla zaman Otların saplarını gümüş titreterek Konarak böceklerin uçma telaşına Göğü kuşanıp taş, toprak, ışıkla Girer mahpushane avlusuna İlk vakit: uyanır anılar bizden önce İsteğin sıcağındaki iri kuşlar Belleği yoğurarak bir parça gelecekle Kaynaması gibi etin kemiğe Örülür yavaş yavaş ömrümüze Bir güneş imgesidir işte yolculuklar Esen rüzgârı uçurum ağzıyla dolanır Sürtüşüp ipek, demir ve buzla Akarak nehirleri bir denizden içeri Islak yapraklardaki ışığı yansır Bir tren gibidir her an burda sevgilim İstasyondan istasyona geçip gider Geçip gider çevirerek günlerin çıkrığını An gelir, gül gibi sabahları takınır
Metin CENGİZ