ŞİİR
Ben de pek hoşlanmıyorum şiirden: çok daha önemli şeyler olmalı bütün bu zırıltıdan öte. Ne var ki, insan katıksız bir nefretle okuyunca şiiri, gene de gerçeğin bir yeri olduğunu görüyor onda. Kavrayabilen eller, açabilen gözler, gerekirse diken diken olabilen saçlar, öyle şatafatlı yorumlara açık oldukları için değil, yararlı oldukları için önemlidirler. Anlaşılmayacak kadar uzaklaşırlarsa asıllarından. aynı şey hepimiz için de söylenebilir, anlamadığımız şeye hayranlık duyamayız, denir: baş aşağı bir tavana tutunan ya da yiyecek arayan yarasa, ileri doğru iten filler, başıboş dolaşan bir at, bir ağacın altında yorulmadan duran kurt, sinekten huylanan bir at gibi derisi seğiren oturaklı eleştirmen, beysbol meraklısı, istatistikçi uzman - ne de onları apayrı şeyler deyip 'iş yazışmalarına ve okul kitaplarına' karşı çıkmak geçerli bir davranış olur; hepsi önemlidir bu olguların. Gene de bir ayrım yapmalı insan: sözde-şairler önem verdiler diye şiir olamaz her şey, aramızdaki şairler her türlü gözü pekliği ve saçmalığı aşıp 'hayal gücünün harf sektirmeyen titiz bekçileri olmayı üstlenerek "içlerinde gerçek kurbağalar olan düşsel bahçeleri" denetimimize sununcaya dek kavuşamayız şiire. Bu arada, bir yandan şiirin ham maddesinin tümüyle ham olması, öte yandan da sahici olmasını istiyorsanız, o zaman ilgi duyuyorsunuzdur şiire. Marianne MOORE Çeviren : Cevat ÇAPAN