YÜRÜRKEN CIGARA İÇMEMELİ 1. Anneme göre, bırak yürürkeni, kesinlikle cigara içmemeli babamsa, efkâr dağıtır diyor, ama bazen Sislerden mi çıkar, sislere mi gömülür Atatürk Bulvarı? Bunu bir Rimbaud sordu, akşamın serin koynuna girerken gençliğinden parmaklarının arasında cigarası yanıyordu Usul adımlarla yürüyüp gittim aldırmadan Yüz altmış kilometre hızla giden bir otomobilin rüzgârı biçti düşlerimi. Fırlayıp düştü önüme bir James Dean Karınca sürüleri dolaşıyordu dudaklarında Cigara dumanından sararmıştı dişleri tarihin 2. Sevdim bir kadını, çok eski bir yüzüm dedi sahaflarda belki bulunur bir roman Aradım durdum, bu kaçıncı cigara yandı bitti, yandı bitti 3. Ben bir çekirgeyim belki de yüzyıllar öncesi bir minyatürde Belki de Fatih'in kokladığı gül Yok yok, bir Turan Erol resmiyim yatık bir bisiklet sahilde Çok eski çağlarda yontulmuş ponza taşından bir Venüs heykeli belki de. Belki de örgüyüm Penelopeia'nın elinde örülürüm gündüz, çözülürüm gece 4. Yağmurlu bir günde öldü babam dedi Seda. Yağmurlu günlerde insan yalnızdır Yalnız öldü babam Okul ne ki ölümün yanında hangi üniversiteli daha bilgece bakar babasız bir çocuktan 5. Seni bu kalabalığın içinden çekip çıkaracağım Zaten acemisiyim yüzmenin, üç kulaç atsam yorulurum Tenim alışkın değil köpüklü sulara Her şeyi unutacağım. Unuturum tüm sözcükleri Seninle yeni bir dil yaratmaya Yaka paça alıp götürecekler gündüzümü Rüzgâr bir sessizliğe karıştıracak Sensizliğe savuracak ömrümü 6. ki öldüğümde ben dansını sürdürecek baletler, balerinler narin parmakuçlarıyla çizecekler ülkemin ufkunu öyleyse neden korkmalı ki ölümden 7. Annem ki şimdi bir başka ülke güzelliği ütopya Benim annem kuş dalgalandırır göğü Benim annem çiçek badem dallarından gülümser baharda
Mahzun DOĞAN