RÜKÛ
Sonra babamı öldürdüm gidin görün
buzlu camlara yapışıp kaldı gölgesi
Bakışlarım maviydi trampet çalardım
en önünde kortejin kar beyaz eldivenli
Damatlık ipek gömleğimde kan sesi
Sekizinci bıçak darbesiyle ışıdı ezan
yakalandım her şeyin acemisiyim
sizi sevmemden belli korkuyorum güzden
Nasılsa yapıştıramam minarelerin deştiği yüzümü
aynaları kırdım hep tufan parmakuçlarımın değdiği
Nasıl oldu bilmem yaptım işte gidin
Her şey bulunan alt kat çarşılar gibi
nereye dursa yakışır hırçın gülümseyiş
izbe bir dükkânda muşamba örtülü
trabzanlardan kayar merdivenaltlarına sokulur
uyur çekmesinde küçücük ahşap masaların
Görün kuru titrek ellerin çektiği
bir kehribar tespihtir öldürmek
Kasaba akşamlarında yorgun sardunyalar
zifaf odalarına açılan kapılar gibi
öldürdüm işte dün gece yaptım bunu
ütüleyip astım gardroba dolunayı
koştum yalınayak size geldim
Tanırsınız tütün paylaştınız Kore dağlarında
aynı kadınla yattınız n'olur
karanfil sürün bıyıklarıma
Bahar satarım dese bir tüccar
sizi sevmemden belli inanırım
ceketimi düğmelerim simitçiler bağırsa
tepinse üst katta bir çocuk
iki saat korna çalsa züppenin biri
adımı seslese mübaşir. İnanmasanız da
öldürdüm dün gece yaptım bunu
Nasıl oldu bilmem öldürdüm işte
koştum yalınayak size geldim
Babamı anlatın bana
Mahzun Doğan