Anlıyoruz yolu kesilse bile durmayacağını Haliç'in istediği kadar çeksin ellerini yeşil cam önlerinde dizilen saksılardan ağaçlardan çeksin ellerini, yosunlardan istediği kadar kararsın sular geçit vermesin gün ışığına istediği kadar kök salsın batak daralsın parmakları gırtlağına sarılan çamurların döküntü öbeklerine konup kalksın istediği kadar açgözlü martılar Anlıyoruz durduramayacak Haliç'in akışını sürükleyip götüremediği artıklar çürüyüp dağılan gemi leşleri sinsice biriken zehir sökülmüş teknelerden Bölüp de durduramayacak altından geçtiği köprüler ve bir hüzün çığlığı gibi boşluğa açılan ağızları bırakılmış iskelelerin Durduramayacak anlıyoruz akışını denize doğru bakınca Galata Kulesi'nden görünce yeniden yaratılmış gün ışığını akşam olurken yorgun yüzlerinde emekçilerin görünce ışımaya hazır çalışkan ellerinde yeniden
Kemal ÖZER