ŞİİR
Canım, evden geç saatte çıktım bu akşam okyanustan esen taze havayı solumak için. Tiyatro üst balkonunda bir Çin yelpazesi gibi sönüyordu günbatımı, ve bir konser piyanosunun kapağı gibi yükseliyordu bir bulut. Çeyrek yüzyıl önce kebap ve hurma tutkunuydun sen, çini mürekkebiyle bloknota resim yapar, azıcık şarkı söylerdin, eğlendirirdim seni; fakat bir kimya mühendisiyle evlendin sonra ve mektuplarına bakılırsa, korkunç gerilemişsin. Şimdi taşrada ve metropolde kiliselerde görüyorlar seni ortak dostların cenaze törenlerinde, birbiri ardı sıra giden, ve memnunum ben, daha büyük uzaklıklar olduğu için şu dünyada seninle benim aramızdakinden. Beni yanlış anlama. Sesinle, bedeninle, adınla artık hiçbir şey bağıntılı değil; hiç kimse yok etmedi onları, fakat bir yaşamı unutmak için insana en azından bir yaşam daha gerekli, ve ben yaşadım bu yazgıyı. Şanslısın: başka nerede, fotoğraflar dışında, her zaman böyle genç, neşeli, alaycı kalabileceksin? çünkü zaman, bellekle çatışınca öğrenir haksızlığını. Karanlıkta sigara içiyor ve çamurunu soluyorum çekilen denizin. 1989Joseph BRODSKY
Çeviri: Ataol BEHRAMOĞLU