BİR SOKAK İNSANININ ÖLÜMÜ
Kara saçlarını dökmüş yüzüne gece. Kımıldıyor. Karanlıkları kımıldıyor kaldırımların. İnsan kümeleri kımıldıyor. Sessizliği konuşuyor gecelerin 'Maişetim tehlikede, devran değişken düzen kaypak günübirlik sevgiler İnsan ayağı değmemiş korkular çengelinde haykıran bır dehşetle doluyor ruhum. Ruhum ki içerlek bir sokak, şimdilik kendi karanlığına sığınıyor Sokak insanları korkulu şeyler düşündürüyor daha önce düşünmeye yüreğimizin yetmediği varolmakla olmamak arasındaki alacakaranlıkta öfkesi güdükleştiğinden bağıramayan Arthur gibileri İsminyn Arthur olduğunu öğrendi başkalarından. Hiç bir kanıtı yok isminin hiç bir senette imza değil, ne de bir sevda namesinde Henüz doğmu? bir bebek gibi beceriksiz, Arthur varolma oynunda Göbeği henüz kesilmiş bir bebek, doğumda ölmüş bir anadan Gündeminde ekmek var, Arthur' un çöp kutularından Alesta bu gece Arthur Bir şişe bürbonla takasa ' purple Heart'ını Dindirecekse şayet kulaklarını kemiren çığlıklarını Çekik gözlü Hanoili çocukların
'hepsi senin kafanda ' diyorlar 'çığlık mığlık hepsi kafanda' Shelter'deki silah arkadaşları İlerde ışıyor, karanlıkta Dupond Circle'ın beyaz kadınları Sular fışkırıyor mermer memelerinden Çevresinde fıskiyeli havuzun sereserpe sefalet keyifle güneşleniyor ''It's a fucking free country'' diye söyleniyor biri rüzgara çarparak sesini. Yanındaki boğulurca öksürüyor, gülüyor deliler gibi. Senin benim boşluk dediğimiz yere bakarak kahkahalarla sarsılıyor. Giderek çırılçıplak soyunuyor korkularından Arthur ve gibileri Şiiri, bir çınar gölgesinde usulca öpüşmeyi, ve daha kimbilir başka ne güzellikleri çoktan çıkarıp gözlerinden Bir başkası, başka kaldırımda paçavradan bir yumak ölüme Arthur'dan bir kaç gün daha uzak, krallığını sürüyor bir kalp atışıyla duruşu arasındaki o şahane ülkenin Arthur bir küheylan üstünde dolu dizgin geceyle gündüzün farkını koşuyor. Her solukta tükeniyor filozofluğu. Yıldızların teker teker düşmesine itirazı yok gökten. Üstüne basarak yıldızların, müstesna bir güneşe yükseliyor.
Hale KORAY