RÜZGÂRI ACITAN DOĞU

Geldim 
Suskun ve kederli 
Bıraktım kendimi toprağına 
Kalbim bekle diyordu 
Bir tapınak bu geç olmadan. 
Ama geciktim 
Gölgesi kalmış duvarların 
Kendileri gitmiş uzaklara 

Doğu diyorum bazan 
Rüzgârı acıtan doğu 
Yeter mi anlamama. 
Avunmak için 
Dörtlükler ve haritalar 
Topladım çantama 
Taşlar biriktirdim 
Saçlarımı uzattım kahırla. 

Senden konuşan 
O tuhaf kalabalığın ortasında 
Baktım dağ göllerinin derin uykusuna 
Görünen tüm yollara baktım 
Gücüm yok 
Acıyan yaralarını sormaya 

Orada 
Tanrının biliniyor kuşlar 
Kadınlar tanrının biliyor kuşları 
Ve soruyorlar ona 
Tanrım ne yaptık sana 
Kuşlarının kanatlarını mı kırdık 
Ne yaptık sana 

Tanrı sessiz 
Annem kadar sessiz 
Bakarak 
Neden bekliyorsunuz burada 
Diyordu kalanlara 

Ah sevgili ten 
Neden bekliyorsun burada 
Alıp kokunu git 
Git 
O acı rüzgârın ardından.





Bejan MATUR