İŞÇİ MİHALİ' NİN ÖLÜMÜ

kurumuş kan çamur lekeli bir fes
petrol lambasının ölgün ışığında

bir gül gibi parıldıyordu yarası.

sakar gençlik, evli, cebinde revolver
geceleyin gizlice yasak kitaplar

doyceorientbank yün ipek şeker.

kahvelerin derme çatma peykeleri
bira meze yongo gazinosu rıhtımda
ayak bileklerinde zil ermeni kızları.

minareler çan kuleleri surlar
trenler cepheye asker götürüyor
1904, karanlık bir oda gibi selanik.

serez çarşısı dokumacılar grevi
ve bütün grevlerin iki önderi
biri rum biri türk, kandiya'dan.

gün ortasında esmer bir gece
veles demirkapı hattı greviydi
bir kurşun, işçi mihali yerde.

kurumuş kan çamur lekeli bir fes

petrol lambasının ölgün ışığında
bir gül gibi parıldıyordu yarası.

hristos henüz kundaktaydı öldürüldüğünde

babası. kandiya'dan gelen arkadaşları
onun mavi taşlı mezar boncuğunu çıkartıp
       mihali'nin eski ceketinin

                     cebine koydular ve
                                 ağladılar.

"giritli doğmak ağır bir şeydi."
kuğulardır ölüme giderken birlikte
                            şarkı söyleyen.

barbadan bir daha haber alamadım.
ikş yıl sonra yaros adasında, sürgünde öldüğünü
                                                        öğrenecektim.

aşk için şarkılar söyler dururdun

ayrılık için şarkılar

on sekiz yaşın
bir sokak ortasında

gülüp durunca sana
ve yıllar sonra

                  bilemezsin ne yapacaksın.

rüzgarı nasıl kucaklayacaksın
denizi nasıl alıp da yüreğine

alıp da

o hala acemi yüreğine
bir çocuğun gülüşüyle sokacaksın.

takis petrulas geceye kadar
koşarken koyu bir karanlığın içinde

aynı tarihlerde,

bemim de ranzamın kıyısından
kız kulesinin ışıkları görünürdü

ve lacivert deniz.

kırık kurşunkalemim
dolaşırken sarı kağıdın üstünde.

 

Behçet AYSAN