FALANGA
çıkarın rüzgarın kelepçesini
size soracak sonra yıldızlar
dağlar koşacak denize doğru
günler ise özgürlüğe doğru
çıkarın rüzgarın kelepçesini.
çıkarın sözün ağzından kilidi
size soracak sonra geleceğimiz
evlere giden kanlı giysilerle
baharda açan kardeşim gelincik
çıkarın sözün ağzından kilidi.çıkarın ışıkların peçesini
hapishanelerin taş avluları
ve mezarlarda dolaşan analar
şarkılarımızın ecılı ezgileri
çıkarın ışıkların peçesini.
birlikte yürüsün gölgeleri
birlikte yürüsün ölülerimizin.
onu tanımıyordum hiç görmemiştim
sinemanın önünde buluşacaktık
yakasında bir kırmızı karanfil
benim elimde ikiye katlanmış
bir avgi olacak.
buluşma saati geçti
kimse gelmedi.
anlamıştım
sintağma alanına kaçmaya başladım.
peşimdeler.
geceye kadar koştum
koyu bir karanlığın içinde.
barba hristos'un anlattıkları
hep aklımdaydı, eski kapetan.
bir gün başkaları da bizi anlatacak
hazır olalım sözlerin
pas tutmayanı için
çamura bulanmamış çığlıklara.
adımız buydu diyelim
yerimiz buydu, işte tarih
ölü ellerle değil
sevgiyle yarattığımız
işte gökyüzü
adımız buydubir aşk adı
rüzgarımız denize doğru
ak köpüklü denize
eşitliğin barışın kardeşliğin
yeleleri terli kanatlı atına.
ak köpüklü denize.
poseidon' un altın arabasıyla
dolaşmaya.
"günlerce dolaştılar ormanlarda
ve korularda ve pınar başlarında
ve bütün ırmakların kıyılarında
onu aradılar, artemisi.
sonunda bir denizde yıkanırken
buldular, artemis başladı kaçmaya
o kaçtı, onlar kovaladı, o kaçtı
naksos adasına vardılar.
orada artemis ansızın yok oldu
yerini sütbeyaz bir dişi geyik aldı.
iki kardeş artemisi unutup, geyiği kovalamaya
başladı bu kez, birbirlerinden ayrıldılar
ağaçların
arasındaydılar.
bir süre sonra otos geyiği gördü
ephialtes de görmüştü.
tam ortalarındaydı geyik.
birden mızraklarını savurdular.
o anda geyik kayboldu gitti.
otos'un mızrağı ephialtes'e
ephialtes'in mızrağı otos'a.
öldüler.
poseidon'un oğullarıydılar."
Behçet AYSAN
(Deniz Feneri)