GÖÇ 

Göç oldu bir acıdan öbür acıya 
oysa sağrısı kurumamıştı atımızın 
daha dün sürüp gelmiştik buralara 
bugün göründü yine yolların ucu 

Devrildi kıl çadırlar seher vakti 
usulca uyandırıldı çocuklar 
ve kadınlar bohçası çözülmemiş 
bir keder gibi gibi düştüler yola 

Turnalar gitti biz gittik 
bitmedi peşimizdeki nal sesleri 
nerde konaklasak tedirgindik 
kuruyordu ırmaklar ve göller 

Bir yangın gibi taşıyıp durduk 
kederi ve acıyı göğsümüzde 
yer gök duman içindeydi sanki 
genzimizi   yakıyordu ayrılıklar 

Zulüm bırakmadı peşimizi hiç 
biz gittik o buldu izimizi 
konar göçer olduk yedi iklimde 
tanığımızdır dağlar taşlar 

Yalnız bir öfke ışıltısı kaldı 
gözlerimizin yorgun sularında 
yaşamak bir inat oldu artık 
yaşamak bir direnme oldu zulme 

Ve işte devrildi yine kıl çadırlar 
göç başladı bir acıdan bin acıya 
Geride akşamın küllenen ateşi 
ve susturulmuş çocuk sevinçleri kaldı   AHMET TELLİ  
(Su Çürüdü)