TÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM! 

Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim 
Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye. 
Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla 
Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye! 

O tezek topladığım kırlar, yaylalar... 
Başına oturduğum, yemek yediğim atandır. 
Türkiye'm, anayurdum, sebebim, çarem... 
Taşına toprağına vurgunluğum bundandır... 

Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar 
Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye. 
Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle. 
Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye! 

Bir Peygamber sofrasıydı soframız: 
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelek... 
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana 
Mecnunlar gibi üstelik. 

Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı 
Dizlerini döve döve ağlardı anam. 
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam 
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan! 

Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm!.. 
İç içe güzellik, uc uca kahır 
Yüreğimi bin parçaya bölseler 
Her parçası yine seni çağrışır. 






Yavuz Bülent BÂKİLER