ŞAİR İŞÇİDİR
Bağırırlar şaire:
"Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
Şiir de ne?
Boş iş.
Çalışmak, harcınız değil demek ki..."
Doğrusu
	bizler için de 
en yüce değerdir çalışmak.
Ve kendimi
	bir fabrika saymaktayım ben de.
Ve eğer
	bacam yoksa
İşim daha zor demektir bu.
Bilirim
hoşlanmazsınız boş lâftan
kütük yontarsınız kan ter içinde,
Fakat 
bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan:
Kütükten kafaları yontarız biz de.
Ve hiç kuşkusuz
	saygıdeğer bir iştir balık avlamak
çekip çıkarmak ağı.
Ve doyum olmaz tadına
	balıkla doluysa hele.
Fakat
daha da saygıdeğerdir şairin işi
balık değil, canlı insan yakalamadayız çünkü.
Ve doğrusu
	işlerin en zorlusu
yanıp kavrularak demir ocağının ağzında
su vermektir kızgın demire.
Fakat kim
	aylak olduğumuzu söyleyerek
			sitem edebilir bize;
Beyinleri perdahlıyorsak eğer
			dilimizin eğesiyle...
Kim daha üstün, şair mi?
yoksa insanlara
Pratik yarar sağlayan teknisyen mi?
İkisi de.
Yürek de bir motordur çünkü
ve ruh, onun çalıştırıcısı.
Eşitiz bizler
	şairler ve teknisyenler.
Vücut ve ruh emekçileriyiz
		aynı kavganın içinde
Ve ancak ortak emeğimizle
		bezeriz evreni
			marşlarımızı gümbürdeterek
Haydi!
laf fırtınalarından
	ayıralım kendimizi
		bir dalgakıranla.
İş başına!
Canlı ve yepyeni bir çalışmadır bu.
Ve ağzıkalabalık söylevci takımı
değirmene yollansın dosdoğru!
Unculuğa!
Değirmen taşı döndürmeye laf suyuyla!


Vladimir MAYAKOVSKI

Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU