AKLIMI SANA ÇALDIRDIM

merhaba; 
sürpriz ha ? 
ümidimi kesmiştim, 
dün de, ondan önceki gün de, daha önce de... 
sesim yankılanıyor evde yine, bir insana çarpmıyor, 
belli ki yoksun, 
bugün de ewde yoksun, 
son zamanlarda heyecanlar çok kısa sürüyor, 
hezeyanlar etkiyor ömrüme, belki de sana, 
çavuşbaşı'nın, ağıllar'ın yiğitliği war serde, 
-yunus'un atının yelesinden tutmuşum, 
sadece "iyi"liğime güvenip 
boyumu aşkın köpeklerin arasından geçip, 
şapkamın içine hedik doldurmuşum, 
ne kepimi alabildi bu çağ,  
ne götü kaptırdım, 
seni selamlamak için açtığımda şapkamı, 
aklımı sana çaldırdım- 
yenilmemeyi de biliyorum, 
birilerinin gönlü olsun diye yenilmeyi de, 
hezeyanlar, titreyen parmaklarım, 
bunları uyumadan da atlatırım, 
yanına uzanıp konuşmak vardı, 
ayakta da olur hiç farketmez, 
oysa ki bugün de evde yoksun. 
tüm bildiklerimi unuttum, 
bütün bildiklerimi unuttum sana, 
başka yerlerini başkaları aldı, 
çamaşırlarımın beyazlığına annem şaşırdı, 
dışarıya gömlek katlıyorum hatta, 
kocaları işe gittikten sonra teyzelerin hallerini öğrendim, 
alışveriş kültürünü, adabını öğrenmeme az kaldı, 
ucuz diye aldığım mentollü şampuanın kafa derimi yakmasını saymazsak, 
pek de yanlış tercihlerim olmadı, 
bir de artislik yapıp üzerimde denemeden aldığım t-shirt var, 
giysem, görsen büstiyer sanırsın, merak etme giymiyorum 
ama saklıyorum yine de, ay çılgın mıyım neyim ? 
bizim evde sürekli değiştirirdik lambaları, 
bir senedir odada aynı lamba takılı, halen de aydınlatıyor, 
bunu öğrendim, 
bir gün baba olursam, çocuklarımız olursa, lambalar 3 ayda bir geçerse, 
"evladım nasıl yapıyorsunuz ben anlamıyorum ki" demeye dayanağım var. 
yemek yapmayı sevdiğimi öğrendim bu arada, söylemiş miydim ? 
aşçılara gıpta ediyorum neredeyse,  
bir salata yapıyorum, yiyemiyorum sonra, 
tek başına olmuyor, 
gelirsin diye dolaba koydum, 
bugün de yoktun. 
vaktim bol olduğu için değişik deneyler yapmaya fırsatım oluyor, 
insanın karpuzlara benzediği doğru, 
çok az şey yediğim halde, yatarak büyüdüm, 
daha doğrusu bazı bölgelerimde büyüme oldu, uç verdim. 
diş fırçamın üzerinde 7700 tane diş fırçası teli var, 
yuvarlak hesap olması ne hoş değil mi ? 
aynı markadan bulursam, karşılaştırmak istiyorum. 
kusura bakma ama "ayaklarım kokmuyor" diye övünmenin çok yersiz olduğunu öğrendim bir de, 
uzun süre yıkamazsan ve aynı çorabı giyersen kokuyorlar, hem de çok fena, 
nerden baksan 3 aydır bağdaş kurup oturmadım, gerisini sen düşün, 
emri vaki gibi oldu özür dilerim, "düşünebilirsen sevinirim",  
düşünemezsen de çok önemli değil zaten, ben düşündüm, istersen yazarım. 
bugün başıma çok komik bir olay geldi, 
kimseye anlatmadım, yalnız sana sakladım, 
oysa ki bugün de yoksun,  
güldüğüm bir şeye hiç bu kadar üzülmemiştim. 
. 
.. 
... 
bugün dünün yarını, 
dün yazarken yarım kaldı, araya daha fazla ayrılık girdi, 
biraz moralim bozuldu, biraz daha üzüldüm, 
ne güzel konuşuyorduk oysa ki,  
ama sen yoktun,  
ben hep seninle konuşuyorum, bunu çok seviyorum aslında 
ama sen hiç olmuyorsun, 
bugün de moralim çok bozuk, 
bak bocalıyorum, çok dayandım, gelmedin, 
eve koştum, evdeyim, 
yine yoktun 
bugün gerçeği öğrendim 
sen yoktun...  
oysa böyle bitirmeyecekti ki bu;  
üzgünüm, 
araya ayrılık girdi...

19.04.01 - 01.:53 




Umut TAYDAŞ