YABANCI KALAN

Her dakikasında ayrı ayrı
Gözlerime doğru büyüyor zaman
Bir anlam yüz anlama doğru bende
Bin çağrışımın altında ezilen başım
Hangi aydınlığı bularak kendi kendinde
Harfleri, sözcükleri, kavramları
Nereye ulaştıracak.

"E" harfleri şapkalı "A" larla teker-meker
Durmuyor tutsak karanlığı
Durmuyor çember.
Varım işte, her gece, varla yok arası
Matrisler dağılırken ses olarak
Kendi usumda bir soru işareti gibi
Ve harflerin çemberinde çırılçıplak
Sanki özgür, sanki insan,
Ve sanki üç çocuk babası.
Varım işte,
Her gece yeniden dizmeye mahkûm
Beliklerimde zincir, makinaya tutsak.

Haberler geliyor,
Artık kendine bile yabancı bir dünyadan
Azgın ve biraz daha eski
Diziyorum, Sisif'in kayasına bırakılmış gibi
Haberler geliyor
İçimdeki yangına biraz olsun su...

Hece bir düşman gibi alıyor gözlerimi
Sonsuz bir yıldız gibi akıp duran
Yirmi dokuz silah ellerimin varlığına.
Bildirisinde, eyleminde, demecinde,
Kan içinde Vietnam haberleri
İnsanı bölen, insanı ağrıyan.

"E" harfleri şapkalı "A" larla teker-meker
Durmuyor tutsak karanlığı
Durmuyor çember.

Sözcüklerin ne kadar birleştiği,
Bu çark söylemeli artık.
Neden döndüğünü yazılarda.
Düşünceler, düşünceler, düşünceler,
Hangi gerçek, kimin gerçeği.

"E" harfleri şapkalı "A" larla teker-meker
Durmuyor tutsak karanlığı
Durmuyor çember.





ŞÜKRAN KURDAKUL