AŞIK SANA BİR SÖZÜM VAR  

Aşık sana bir sözüm var, bu arş nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez, bu arş kürsün üstündedir  

Kamil sana bir sözüm var, bu kürs nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez, bu kürs levhin üstündedir  

Derviş sana bir sözüm var, levih nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez,  levih gökler üstündedir  

Kamil sana bir sözüm var, yerler nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez, yerler öküz üstündedir  

Derviş sana bir sözüm var, öküz nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez,  öküz balık üstündedir  

Aşık sana bir sözüm var, balık nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez, balık suyun üstündedir  

Aşık sana bir sözüm var, su da nenin üstündedir  
Hikmetine akıl ermez, su rüzgarın üstündedir  

Yüzünü Hürmüz'e tutmuş, kuyruğun firenge atmış  
Yeri götren sarı öküz, yüz on dört bin yaşındadır  

Kabe'yi belinde tutmuş, ağzını Hürmüz'e açmış  
Kuyruğun karnına atmış, mağrib maşrık başındadır  

Gözlerin ırmayıp bakar, silkinse dünyayı yıkar  
Şundan hayli elem çeker, bir sinecek başındadır  

Gönü var dağlardan kalın, tüketmez mahluklar yağın  
Kuvvetlidir şöyle yeğin, sanki on dört yaşındadır  

Titreyişi zelzeledir, boynuzları velveledir  
On iki ayağı vardır, her biri bir kösededir  

Aşık Yunus söyler bunu, ne güzel yaratmış Gani  
Çifte koşayıdım onu, hikmet onun işindedir