SEMAHLAR ÜZERİNE

Bütün sözlüklere baktım, araştırdım. Yanlız Mevlevi semahı ile ilgili bilgilere rastlayabildim. Alevi-Bektaşi inançlara sahip halkımız arasında yaygın olan bu semahlar üzerine açıklayıcı, doyurucu bilgiler bulamadım. Kendi bildiklerime, görgülerime dayanarak söylüyorum: Sema ve semah aynı sözcük. Halk Arapça sema sözcüğündeki ayın harfini atarak semah demiş.

Bildiğiniz gibi sema, mevlevilerce yapılan, kuralları daha çok Mevlana'dan sonra saptanmış törensel bir ayinin içinde yer alan raksın adı. Müziğide bestelenmiş bir müzik. Klasik Türk musikisinden kaynaklanan, tekkelerde ve kimi besteciler tarafından bestelenen bir müzik bu. Sema ile semah arasındaki temel ayırımda burada. Çünkü semahların müziğinin kökeninde halk müziği vardır. Oyunda yine halktan kaynaklanan halay türünde bir oyundur. Sonra mevlevilerde cezbe denilen bir kendinden geçme sözkonusu. Oysa semahlarda hayata dönük. Sözgelimi mevlevi sema'ında kadın yoktur. Semahlarda ise, kadının baskı ve peçe altında tutulduğu zamanlarda bile kadın-erkek birlikte oynanır. Üstelik semahlar türkülüdür. Mevlevi sema'ında oyun oynanırken söz yoktur. Oyun sırasında, oyunun müziğine bağlı söz görülmez. Ama semahlarda türkü ile oyun iç içedir. Benzer yanları, ikisinin de dinsel bir coşkuyla yapılan rakslar olmalarıdır. Yanlız semahlar her zaman, yani olur olmaz günlerde yapılmaz. Genellikle hasat mevsimi gibi, yılın belli zamanlarında ya da dinsel görevlerin yerine getirildiği günlerin sonunda, topluluğun daha neşeli bir havaya girmesi için, şenlik biçimimde yapılır. Bir barış şöleni gibi, barış sevinci içinde. Hayata, yaşama sevincine dönük bir şenliktir bu. Sözleri dinsel de, din dışı da olsa hep yaşama sevinciyle doludur, coşkuludur.

Dinsel özle beslenen türküler kimi zaman kendi inançlarını telkin edebilir; kimi zamanda aşkı dile getirir. Türküler yoluyla öğütler verilir, tevhitler yapılır. Bir bakıma dinsel sloganlar çevresinde birleşilir. Tevhit sözcüğü de birlik, birleşme anlamını taşır bazen. Yani oyun, türkü aracılığıyla bir olma. Böylece kimi sözcüklerin müzikli tekrarından yararlanılır. Semahların sonunda ise daima gülbang çekilir. Gülbang dua demektir. Bununla da, bir bakıma gelecek için, yaşanılan zaman için iyi şeyler dilenir; yine halkın özlemleri dile getirilir.

Gerek alevi-bektaşi müziği, gerekse öteki türküler, sürekli değişip gelen bir müzik türüdür. Hayat değişkendir çünkü. Kısaca değişen insanlardır. Ben de çağının insanı, çağdaş düşünceye sahip bir sanatçı olarak semahları çağımın gözüyle yorumladım; onlara kendi üslubumu, söyleyişimi kattım.

Ruhi SU