BEN TANIĞIM YOK SENİN ÜSTÜNE BİR KADIN
1

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Bütün oyuncak bebeklere baktım, yok senin üstüne
Bütün sapık olasılara
Bütün olasılar gibi onlarca yıla
Sabır gibi deliliğime dayandın
Tırnaklarını kemirip
Dürüp defterlerimi
Ana okula başlattın beni
Yok senin üstüne



2

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Zeytin fotoğrafı gibi sulandırırsın ağzımı
Ahlaklı düşüncenle, yok senin üstüne
Deliliğim ve akıllılığım da..yok senin üstüne
Telaşımı usandırdın
Kabına sığmaz halimi beklettin
Yok senin üstüne
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Cesaretimi toplayana kadar
Yarısını sen aldın
Beni sömürdün yaptıklarınla
Beni özgürleştirdin yaşattıklarınla



3

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Benimle iki aylık bebek gibi uğraşacak
Yok senden başka
Önüme kuş sütü koyacak,
Çiçekleri; oyuncakları,
Yok senden başka
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Benimle kerimeydin deniz gibi
Şiir gibi büyülü
Beni şımarttın yaptığınla
Beni baştan çıkardın yaptığınla
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Çocukluğumu yaratana kadar
Ellisine merdiven dayadım..hala yok senin gibisi



4
	
Ben tanığım yok senin üstüne bir kadın
Bütün insanların takdirini alan..yok senin gibisi
Göbek çukurundadır
Bu dünyanın merkezi
Ben tanığım yok senin üstüne bir kadın
Göbek bağının üstünde filizlenir ağaçlar
Yok senin gibisi
Eriyen karından güvercinler su içer
Yok senin gibisi
Hurafeler yiyor geciken yazının bitkilerinden
Yok senin gibisi
Ben tanığım yok senin üstüne bir kadın
Kısaslardan iki sözcük kaybettim saklanması  gereken
Üstüne erkekliğimin titrediği
Yok senin gibisi



5

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Zaman durur biten gününle
Yok senin gibisi
Devrimler ayaklanır biten kölelik sayfalarında
Yok senin gibisi
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
İnsanların yolları değişene kadar, yok senin gibisi
Ve değişti de
Helâl ve haram haritalarda
Yok senin gibisi



6

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Ruhumu kazırsın, aşkın hizasıyla, deprem gibi
Beni yakarsın batırırsın 
Ateşe verirsin söndürürsün beni
Hilâl gibi ikiye bölersin
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Devrimden daha uzun ruhumu çözersin
Devrimden daha mutlu
Ekersin beni
Suriye'nin gülleriyle
Ve nanesiyle
Ve portakalıyla
Ey kadınlar
Saçlarınızın altına bırakırım asaletimi
Sorularla getirse de günleri
Ey kadınlar siz bir dilin sözcüklerisiniz
Ancak o,
Geçmişte yaşananları hatırlatır bana



7

İki gözümün denizi bitti
Ellerimin mumlarıyla
Gördüm uygarlıkları
Beyazlık tükendi boşluk gibi
Dokundum billur gibi
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Halının sınırları üstünde toplanır çağlar
Bin binlerce yıldız dolaşır
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın senden
				başka ey sevgilim
İlk anılan büyür ekinlerinin üstüne
Ve anılacak olan en son



8

Dudaklarda parıltılar tükenir,
Güzel adalet
Heyetinle bitti şehvet,
Bebeklerin gözyaşlarıyla
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Giydiğin hükümden özgür kalmak mağara 
ehlinden yok senin gibisi
Dişlerini kırdın onların
Şüphelerini başlattın
Mağara ehlinin sultanını düşürdün yok senin gibisi
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Göğsüne kabilenin hançerleri yöneldi
Ona ağladı sevgim
Feodalliği sen bittirdin



9

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Açlık bitti görüldüğü gibi
Şiirin uzun açlığı, kimsesiz yürümekten daha uzun
Açlığın rengi kalktı
Uyumlu bütün resimlerin çizgilerinden
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Duman tütse de  çıkarsın bu yağan külün içinden
Düşünsem beyaz güvercinler gibi uçarsın düşüncemden
Ey kadınlar sizde yazdım değişiminizin kitabını
Ancak şiirim boyun eğer hepinize
Bütün güzel kitaplardan  geriye kalana kadar
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Benimle solan yeşillikte sevginin mirası
Beni alemin üç haberi arasından çıkarırsın
Yok senin gibisi



10

Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Senden önce düğümlerimi çözecek
Bedenimin kültüründe
Havarım gitarın havarı gibi
Ben tanığım, yok senin üstüne bir kadın
Mümkün değil bu sevgiyi kaldıracak bir mertebe ateşi..
Yok senin gibisi yok senin gibisi
Yok senin gibisi
Nizar KABBANİ

Çeviri: Metin FINDIKÇI