FİLİZKIRAN FIRTINASI

gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası
evler yemen türküsü
             sokaklar seferberlik
öyle bir gariplik ki
                öyle bir tedirginlik
yaz başında güz sonrası

ayvalar çiçekteydi
       güller daha tomurcuk
açıl demişti güneş
      açılmıştı kıraçta kış elmaları
çözül demişti güneş
       çözülmüştü yılanlar karanlık odalarında
dallarda yuvalar tüy kokuyordu
       düğünçiçekleri şenlikli
 

gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası
ne dal kaldı ne tomurcuk
yerden yere çaldı otları ağaçları
              insan yüzlü bir korkuluk
üşüdüm dünyalarca
       baskın yemiş bir kent gibi üşüdüm
sergen etti filizleri sapsarı bir karanlık
              bahardan kışa düştüm
 

acılı günler gördüm
sığdıramam bir tek günü bir koca yıla
geceler geçirdim yoz kentlerin bulvarlarında
               nice baharları kışlara gömdüm
uzak düştüm yelinden yelvesinden acılı yurdun
uzak düştüm umudundan mutundan
                yomundan uzak düştüm
bunaltının böylesini görmedim
 

severim fırtınanın her türlüsünü
ormanlar uğultulu sular dalgalı
severim filizkıran fırtınası'nı
        kırıp kanatmıyorsa sevincin türküsünü
nerde benim baharım
               dalım yaprağım nerde
gece çökmüş üstüne kerpiçsel yalnızlığın
       sanki kaplan pençesinde bir manda böğürtüsü
ne kuş kalmış ne çiçek
ne kırmızı ne yeşil
sapsarı karanlıkta yerler bahar ölüsü
 
 

                                                                               1978