AN GELİR
an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
	gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
		o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
	çalgılar susar heves kalmaz
		şatârâbân ölür

şarabın gazabından kork
	çünkü fena kırmızıdır
		kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
	karakollar taranır
		yağmurda bir militan ölür

an gelir
ömrünün hırsızıdır
	her ölen pişman ölür
		hep yanlış anlaşılmıştır
			hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
	direkler çatırdar yalnızlıktan
		sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır
	kaf dağı'nın ardındaki
		ne selam artık ne sabah
			kimseler bilmez nerdeler
				namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
	kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
	çeşmelerden akar sinan
		an gelir
			-lâ ilâhe illallah-
				kanunî süleyman ölür

görünmez bir mezarlıktır zaman
	şairler dolaşır saf saf
		tenhalarında şiir söyleyerek
			kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
	saatli bir bombadır patlar
		an gelir
			Attila ölür





Attila İLHAN